KOMİK YAZILAR GÜLMEKTEN GEBERECEKSİNİZ...

Astrolog depresyona girerse..

Koç
Ego tatminine en çok ihtiyaç duyan burç işte. Bay ukala, ya da bayan buz. En önde olacağım diye yapmayacağı yoktur. Yatakta, aşkta, işte, güçte en bencil burçtur. Karşısındakini kırdığını da en anlamayan burç. Kolay kolay da beğenmez. Asla af dilemez. Onlara kalsa dünyada herkes aptal, bi kendisi akıllı! Millete öğütler verir, ukalalık taslar. Önüne yemek koysan beğenmez. Allah düşmanların başına vermesin!

Boğa
Hımbıl şey n'olcak. Kafası her şeye kolay kolay basmaz. Ağır kanlıdır. Biraz da mankafadır. Harekete geçmesi için arkasından hep birilerinin itmesi gerekir. Bir söyleneni bir kerede asla anlayamaz, 10 kere tekrarlamak gerekir.

İkizler
Uzak durmakta fayda var. İkiyüzlü, riyakar, yalancı. Çenesi de öyle düşüktür ki, esir aldı mı, yanarsın. Ayrıca çoğu şizofrenin de ikizler burcundan çıktığı söyleniyor, bilemeyeceğim artık.

Yengeç
Yengeçler sempatik ve başkalarının problemleriyle ilgilenir görünmeye çalışan, son derece yapmacık tiplerdir. Ama biz bu sahte şirinlik numaralarını yemeyiz. Tembeldir, bir iş yapacağım diye aklı çıkar. Saftır da biraz. Sahtedir ve kolay kandırılır, yani salak. Bu arada akıl hastanelerindekilerin yüzde 90'ının yengeç burcu olduğu söyleniyor, yengeçler haberiniz ola!

Aslan
Evet küçük aslancık, sen kendini dünyanın zirvesindeki kusursuz insan sanmaya devam et, ohoooo millet senle ne dalga geçiyor, haberin yok! Eleştiriye hiç gelemeyen, kendini beğenmiş zavallı aslan parçası, sen en iyisi kendini bir odaya kapat ve hayatının geri kalanını aynada oranı buranı seyrederek geçir bakalım....

Başak
Ayrıntılar arasında kaybolur. Hayatı ayrıntı. Bir de titizdir ki, yarar insanı. Hastalıktan ödü patlar. Düzenli, tertipli olacak diye rahat batar. Ama onun her tarafı didik didik kontrol etme huyundan millete cinnet geçirmektedir aynı zamanda. Dili de acayip sivridir. Soğuk, ruhsuz tipin tekidir.

Terazi
Çok pis sanatçı ruhludur. O nedenle de apayrı saçma salak bi boyutta yaşar. Böyle aklı bir karış havada gezen adamın iş bulması da pek muhtemel değil, ömrünün sonuna kadar aylak aylak gezer. Güzel olacağım diye kendini yırtar. Bir haltı beceremez. Aklı bir karış havadadır. Dengesizin tekidir.

Akrep
Adı üstünde, akrep gibi sokar adamı. İçten pazarlıklı, kıskanç, ahlak anlayışı sıfır! Kıskançlık krizlerine girer. Aşkta, yatakta, işte, ilişkilerde hayvansıdır. Duygusuzun tekidir. Çoğu akrep eninde sonunda korkunç bir cinayete kurban gittiği de duyulmuştur.

Yay
Her şeyin iyi tarafını gören şen şakrak bir tiptir. Yeteneksizliğini de başka türlü örtemez. Şahsiyetsizdir. İşsiz güçsüz insanlar bu burçtan çıkar. Aptal da denilebilir. İşi gücü aylak aylak gezmektir. Çoğu Yay burcu zaten alkoliktir. Zaten seni adam yerine koyup bu kadar yazanda kabahat...

Oğlak
En duygusuz burçtur. Duvar gibidir. Tepkisizdir. Aşırı maddiyatçıdır. Cimridir. Tutucudur ve risk almaktan kaçar. Böyle biri dünyada ne diye yer işgal eder ki! Şöyle bir etrafa bakınca, hangi kayda değer insanın oğlak burcundan çıktığı görülmüş ki?

Kova
Güya çok atak biridir, bir şeyi elde etmek için her türlü yalanı söyler, ama yalanı bile beceremez. Menfaatçilerin menfaatçisidir. Kendini beğenmiştir. İnsanların arkasından çok konuşur. Dedikoducudur. Çıkarı için yapmayacağı şey yoktur. Ne diye sinirleniyorsun ki? Doğruları söyleyince kabahat oluyor di mi?!

Balık
Balık işte, adı üstünde, eşittir alık. Salağın tekidir, vur kafasına, al ekmeğini ağzından.
Maşallah hayal gücü pek gelişmiştir. Sürekli FBI'dan ya da CIA'den birilerinin peşinde olduğunu düşüne düşüne kafayı yeme raddesine gelen balık çoktur. Söyleyecek pek bir şey yok. Çünkü cibilliyetsiz ve en zeka yoksunu burç balıktır
Sizce ne olur

Hikaye bir İngilizin bir çinli bayan ile evlenip Londra'ya yerleşmesi ile başlar...

Çinli kadın İngilizce konusunda oldukça zayıftır. Tarzanca da olsa eşi ile anlaşabilmektedir. Sorun kadın alışverişe yalnız çıktığında çıkmaktadır. Yine bir gün bayan kasaba domuz butu amaya gider ama bir türlü derdini anlatamaz...

En sonunda eteğini sıyırarak kendi poposunu gösterir. Kasap bayanın ne anlattığını kavrayarak bayana istediğini verir.

Ertesi gün bu kez kasaba tavuk göğsü almaya gider...

Bu kez de gömleğinin düğmelerini açarak göğüslerini gösterir ve istediğini alır. Üçüncü gün bu çinli bayan sosis almak ister ve yanına kocasını alarak kasaba gider...

Ne mi olur? Aşağıya bakın

Aklınız ne kadar da fesat. Unuttunuz galiba çinli olan bayandı. Kocası ingilizce konuşabiliyor... ))

Sevgili Güzin Abla,

Harika bir hayatım oldu. Çok iyi ebeveynlere, eşe ve çocuklara, çok iyi bir eğitime sahibim. Çok sevdiğim ve başarılı olduğum işimden emekli oldum. Emekliliğimde, her zaman en büyük hobim olan ama fazla zaman ayıramadığım balık tutmaya daha çok vakit ayırmaya başladım. Küçük bir kayık satın aldım. Ancak karım balıkçılığı sevmediği için tek başıma balık avlıyordum. Derken bir gün balıkçılık malzemeleri satan dükkanda biri ile tanıştım. O da balık avlamayı çok seviyordu. Çok iyi arkadaş olduk. Zamanımızın büyük bir bölümünü beraber balık avlayarak geçirdik.
Derken bir gün, hayatımdaki en büyük balığı yakaladım. Aradan bir iki dakika geçmişti ki arkadaşım da bir benzerini yakaladı. Bu büyük günü ölümsüzleştirmek için bu iki balığı da arkadaşıma verip fotoğrafını çektim.
Belki karım heveslenir diye bu fotoğrafı karıma gösterdiğimde kayığı satmamı ve balıkçılığı bırakmamı istedi. Neden böyle yaptığını anlamıyorum. Benim iyi zaman geçirmem onu niye rahatsız etsin ki?
Şimdi ben ne yapmalıyım? Karımın dediği gibi kayığı satıp evde mi oturayım, yoksa arkadağım ile balık tutmaya devam mı edeyim?
Karıma gösterdiğim fotoğrafı da ekte gönderiyorum..

Saygılarımla,

LIGHT ERKEK DIŞARI ÇIKMA VE GEÇ DÖNME İZİN TALEP FORMU


İzin Başvurusunda bulunan /koca /sevgili /erkek arkadaş adı: ………….. …………

Aşağıda belirtilen periyodda hayatımın en yüksek mertebesinde ilelebet yer alacak olan insandan izin rica ediyorum:

Tarih: Ayriliş Zamanı: Dönüş Zamanı:

İzin isteğimin uygun görülmesi halinde burada resmen yemin billah ediyorum ki; sadece aşağıda belirtilen mekanlarda, belirtilen süre dahilinde bulunacağım. En az bir saat önceden hayatımın en büyük anlam ve önemini taşıyan ve en yüksek mertebede bulunan insanın yazılı veya sözlü izni alınmaksızın aşağıda adı geçmeyen hiç bir dişi ile konuşmak bir yana göz temasında dahi bulunmayacağım. Bir kaç kadeh içtikten sonra cep telefonumu kapatmayacağım ve aşağıda belirtilenden fazla alkol kesinlikle almayacağım. İzin talebim onaylanmış olsa dahi eş/kız arkadaş/nişanlımın müteakip haftalarda bir neden ileri sürmeye gerek olmadan sinirlenip canıma okuma hakkını saklı tuttuğunu da kabul ediyorum.

İzin verilen alkol miktarı (tek) ..BİR KADEH NANE LİKÖRÜ

İzin verilen Mekanlar ...........................

Karşılaşılabilecek Dişiler...... ANNE(1 ADET)

Ben en alt seviyeden bir yaşam formu, hatta besin zincirinin en alt halkasıyım. Bu ilişkide pantolon giyen tarafın kim olduğunu ve bunun ben olmadığımı çok iyi biliyorum. Hayatımın her anını tarafınızdan konan ve istendiğinde, önceden uyarı yapılmaksızın değiştirebileceğiniz kural ve prensipler dahilinde geçireceğime yemin ederim. Bunun sonunda bana pırlanta-çikolata-çiçek gibi şeylere yatıracağım bir hazineye mal olacağını da biliyorum. Kredi kartımı istediğiniz zaman ve yerde kullanma hakkına sahip olduğunuzu söylememe dahi gerek yok. Benim talep ettiğim değil, aşağıda tarafınızdan onaylanan zamanda eve dönmediğim takdirde geceyi, bir parkta, sehrin en rezil serserisi ile aynı bankta geçireceğiminde farkındayım. Eve dönerken hayallerimin ürünü bir şahısla kavga veya ağız dalaşına girmeyeceğim. Gardrop, bulaşık makinası, buzdolabı gibi seylerin içine işenmemesi gerektiğini de öğrenmiş bulunmaktayım.

En bilinçli halimle (ki bu halim bile ilişkimizin en yüce olan tarafındaki ile karşılaştırılamaz) yemin ederim ki burada yazdıklarım doğrudur.

İmza – Erkek Arkadaş/Koca/Nişanlı:

 

İzin talebi ONAYLANMIŞTIR / REDDEDİLMİŞTİR

Benim koyduğum şartlar ve nihai karar tartışmaya ve her türlü yoruma kapalıdır.

Erkek Arkadaşım/Kocam/Nişanlım aşağıda belirtilen zamanda izinlidir:

Tarih: Ayrılış Zamanı:20,30 Dönüş Zamanı:23,30

İMZA – Kız Arkadaş/Nişanlı/Eş:

POLIS KAYITLARINA GEÇMİŞ KAYSERİDE YASANMIS GERCEK BIR HIKAYE

Hirsizin biri, bir evin Çatısına Çıkmış ve anten kablosunu kesmis.
Evin reisi de tam TV'ye dalmisken yayin kesilince televizyonunu biraz kurcalamis, Bozuldu herhalde"diyerek yatmis.
Ertesi gun adam ise gittikten sonra hirsiz kapiyi açıp adamin karisina,Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alin da bir bakin dedi" demis. Saf kadincagiz da televizyonu vermis. Aksam adam eve gelip de televizyonu görememis ve karisindan olayi ögrenince dumura Ugramis tabii. O hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hirsiz asagidan islik çala çala onlara bakarak sokaktan geçmiş.
Kadin hirsizi tanimis ve Bak bey! Televizyonu çalan adam iste buydu!!" demis.
Adam bunu duyunca pijamalarla adami kovalamaya baslamis. 5 dakika sonra diger hirsiz adamin evine gelip, karisina Yenge, ben polisim, abi hirsizi yakaladi. Simdi karakoldalar. Pantolonuyla, cüzdanını istiyor."
demis ve kadin da vermis normal olarak. Adam hirsizi uzun bir saat kovaladiktan sonra kan ter içinde eve dönmüş...
VEEE yine dumur! artik adam karisini ne yapmis bilinmiyor ....

TELESEKRETER MESAJLARI ))

Telesekreterlere konulmus enteresan mesajlar:

"Merhaba.. karim ve ben su an size cevap veremiyoruz.. ama numaranizi birakirsaniz isimiz biter bitmez sizi arariz.."

"Merhaba..Ben John.. Telefon sirketinden ariyorsan, faturanizi odedim merak etme... Anne Baba eger sizseniz, bana acilen para gonderin.. Yatirim danismanim eger arayan sensen, bana yeteri kadar para gondermemissin.. Erkek arkadaslarimdan biriysen, bana borcun var halaparami vermedin.. Kiz arkadaslarimdan biriysen, hic endiselenme bende para bol"

"Merhaba.. simdi de sen bisey soyle.."

"Merhaba.. ben su anda evde diilim ama telesekreterim evde, benim yerime onunla konusun..simdi size biiip diycek"

" Merhaba,ben David'in telesekreteriyim siz kimsiniz??"

" Merhaba.. mesaj birakirsaniz sizi ararim.. "seksi" bir mesaj birakirsaniz, sizi HEMEN ararim"

" Merhaba!!! John'un telesekreteri bozuldu.. ben buzdolabındayım..."

" Merhaba.. bu konusan bir makinedir.. ben mesajlari anlayabilirim.. sahiplerim cok temiz insanlardir,evimiz cok zevkli dosenmistir... Bir sürü yardim kurumuna bagista bulunmuslardir.. hey hala ordaysaniz mesaj birakin, onlar sizi geri ariycak kadar naziktirler"

"Bu bir telesekreter degildir.. bu bir telepatik dusunce okuma makinesidir. bip sesinden sonra adinizi,neden aradiginizi ve numaranizi dusunun, ben de sizi aramayi dusunucem"

"Merhaba.. buyuk ihtimalle evdeyim, ama hoslanmadigim birinin aramasindan korkuyorum.. Mesajinizi birakin, size geri donmezsem demek ki o korktugum sizsiniz"

"Merhaba.. ben George!! Su anda size cevap veremiyorum.. mesajinizi birakin, ben size geri donene kadar telefonun basindan ayrilmayin"

"Lutfen sinyalden sonra mesajinizi birakin.. yine de sessiz kalma hakkiniz var.. cunku soylediginiz hersey kaydedilecek ve aleyhinize delil olarak kullanilacaktir..."

"Merhaba!! Biz Jim ve Sonya'yiz.. Su anda telefonu acamiyoruz cunku yapmayi cok sevdigimiz biseyle mesguluz... Sonya'nin tarzi yukari asagi, benim tarzim soldan saga ve yavas yavas... Neyse siz mesajinizi birakin, biz disimizi fircalamayi bitirince sizi arariz.." ...

NEDEN ?  NEDEN?

*Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mültecilermis gibi bakariz?

* Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz mi vardir? ))))))))

* Neden insanlar birbirlerine sarilinca sag-sola sallanirlar?

*Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene "ögretmenim"  diye seslenirken altinci sinifta bir anda "hocam" diye
seslenmeye baslarlar?

*Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda "4 dogru bil, bir dogru da bizden"
seklinde  bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tirstigimiz içinmidir?

*Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlariz?

*Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanlarin  izledigini sanirlar ? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...

*Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha uygunsuz bir  yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?

*Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir avci vurdu  beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen baska  milletler var midir? (KOPTUMMMMM........:)))))))))

*Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz gördüklerinde"inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir?

*Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

*Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi" olarak  tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

* Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra "kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur? *

*Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran boru görmüsler midir?

*Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün oldugunu ve reklamdan sadece bir kaç  gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?

*Neden futbol takimi olan Ajax "Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur? *

* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat yemininde  "arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir? *

neden ?

ORGAZMDAN DAHA ZEVKLİ ANLAR

*.on onbeş bira içtikten sonra zarzor tuvalete yetişip kafayı pisuvarın uzerindeki duvara dayayarark işenilen an.

*.konserde gaz bir parça çalarken pogo yapmak

*.kimi zaman gunun ilk yakilan sigarasi

*.gunler, aylar hatta yillarca icinizde biriktirip ona bir turlu edemediginiz butun kufurleri bir anda bagara bogure ona soylediginiz an...

*.-12 saatlik otobüs yolculuğundan sonra eve gelip ayakkabı ve çoraplarını çıkardığın o an

*.yarın bu saatlerde bodrum'da olacağını düşünmek.

*.genelde kırk yılda bir yasanacak anlar. örnegin; blind guardian istanbul konserinde adamların sahneye cıktıgı anlar gibi...

*.nefret ettigiz o zattı uzun bir bekleyiş,sabrediş sonunda aşagılama,azına zıcma şansını yakladıgınız o güzel,o kutlu an.intikam,intikam.( intikam soguk yenen bir yemektir)

*.trainspotting filminde esasoğlan eroin kullanmayı şöyle anlatır : "yaşadığınız en iyi orgazmı düşünün, ondan aldığınız sevki binle çarpın, uyuşturucudan aldığınız keyfin yanına bile yaklaşamaz"

*.yeteri kadar bira ve şarap tan sonra sokaklarda şarkı söylemek, dans etmek. (sarhosken nedense çok güzel sarki soyluyormusum gibi geliyo hep bana)

*.orgazm olduktan sonra kıçını dönüp yatmak.

*.puzzle yaparken 8 parça arasına yerleşen 9. parçanın oturuş tarzı...

*.lafı oturtuğunuz andaki durum..

*.herhangi bir zamanda,herhangi bir yerde,herhangi bir şekilde,herhangi bir iron maiden albümü/parçası dinlemek.

*.marketten yalnızca kendiniz için 1 lt'lik carte dor çikolatalı dondurma almak

*.bir orgazm daha yaşamak

*.önemli bir sınav yada görüşme ertesinde yatağa yatılıp uyunan an . o hafiflik , o kurtulmuşluk duygusu , o mutluluk hiçbişide yok.

*.bir yaz günü km lerce yol yürüdükten soora bi yere oturup soğuk bi cola içmek !

*.ucaktan indigim de, kalabaligin icersinde sevgilimi gormek.

*.yorgun soguk gecede pj'leri giyip, yastigina sarilip uyumak

*.orgazma giden yolda ugraş vermek. (Gordunuzmu ne kadar terbiyeli yazdım)

*.6 liyi tutturmak. heyecani yeter.(bu joshua'nın dusuncesi)

*.askerlik bitince nizamiyenin o kapisindan son kez cikis ve sade bir siritis.

*.ilhan mansiz senegal'e altin golu caktigi an.

*.kavga sirasinda karsidakine saglam bi kafa atmak. biraz vahsice ama insanin tum sinirini alip goturuyor.

*.uzun sureli vucut gelistirme antremanlarindan sonra ayna karsisinda yeni cikan adeleleri kesfetmek, yeni kas cizgilerine rastlamak.

*.iki sene boyunca telefon, internet ve bilimum yollarla size musallat olmus sahsin butun sahsi bilgilerini ele gecirip sokakta karsisina cikmak akabinde "beni tanidin mi? o.spu cocugu" demek

*.sevgili ile haftasonu sabahinda kahve, kurabiye, gazete ve guzel muzik zevki

*.izlenemeyen bir married with children bölmünü netten indirip yarıla yarıla izlemek

*.café, bar, vs.. ortamlarda hasta olunan şarkının başladığı an.

*.kardeşinizin omzunuzda uyuya kalması. o zaman düşünülür anca kardeşinizi ne kadar sevdiğiniz. kardeş sahibi olmanın ne kadar güzel bir şey olduğu.

*.sevdiğiniz kişinin size bir an sevgiyle bakması.(ne romantik oldu be...)

*.en sevdigin grubun konseri sirasinda en sevdigin sarkiyi soylemeden grup sahneyi terkettikten sonra, tekrar geri gelip seni sasirtip bi de en sevdigin sarkiyi calmalari

*.sevdiginizin elini cekine cekine tuttugunuz ilk an

*."sigarayı bırakıyorum ulan" naraları ile nikotinsiz geçen iki haftanın ardından "mikmişim temiz toplumunu" feryatlarıyla ciğerlere yavaş yavaş ve abanarak çekilen eski camel dumanı. orgazm laf mı? direk nirvana'ya vurur adam...

*.guzel bır megadeth parcası dınlemek. megadethı canlı ızlemek..megadethın gerı dondugu haberını almak...megadethı tekrar canlı izlemek... ...

HERŞEY SERBEST OYUNU

Kelime: abayı yakmak
- Sen sevgilini ne yaparsın?
- Severim.
- Başka?
- Öperim.
- Başka? Başka?
- Daha fazlasını söylemem valla

kelime: baraj
-: Hani futbolcular kalenin önüne kurar maçta...
-Pusu...
-Yuh!

Kelime: helikopter
- Savaşta yaralıları kurtarır!
- Doktor!
- Değil...
- Sıhhiye!
- Değil, yukardan gelen bir şey...
- Ee... Allah?


Kelime: dergah
-Hani böyle insanlar ulvi bir amaç için bir araya gelir aynı mekanda
-Grup seks!
-Çarpılırsın valla!
-Ha... Tamam trafo!

Kelime: kadın budu
- Olm sen nesin?
- Erkek!
- Tersi?
- Kadın!
- Onun yeneni?
- Çıtır

Kelime: Eskimo
- Kutupta yaşarlar...
- (Hep bir ağızdan) Ayııııııı!
- Yok insan olanları...
- Heeee... Eskimo!

Kelime: ihanet
- E şey siz bilirsiniz hani, ben nişanlıyken yaptım ya!
- Aldatmak
- Ee.. benzeri...
- İhanet

Kelime: jartiyer
: Bana çok yakışan bir şey
: Herşey!
: Canım benim. Ama en çok yakışan? Hani diyordun ya...
: Makyaj, piercing, gözlük, kıyafet, hede hödö...
: Victorias Secret
: Jartiyer!
: heyoooo!..
Rakip takım: Biz çıkalım siz sevişin...

Kelime: bilardo masası
- Hani zenginlerin evinde olur, üzerinde fantezi yaparlar falan...
- Su yatağı!
- Ama o amaçla üretilmiş bişi diil...
- Mutfak masası, halı, hayvan postu, şömine vs... vs... (Burayı hatırlamıyorum saydı döktü bu tür bir sürü şey.)
- Bilinçaltımızın da maşallahı varmış!

Kelime: nikah şahidi
-Sakıp Sabancı yapar bunu hep. Mmm... Yaz gelince kadınlarla
erkekler ne yapar?
-Sevişir!
-Onun resmi olanı. Çırağanda filan olur!

Kelime: zayıf
-Ben ne değilim?
-Salak değilsin!
-Sen de değilsin! (Hala kelimeyi kastetmektedir...)
-Sağol abi! ( Sen de salak değilsin anlar...)
-Hayır sen de değilsin... Hohahahaha!..
-Hohahahha...

Kelime: randevu
- Hani kızla erkek bir yere gider, kız erkeğe bir şey verir...
- Oha?

Kelime: Berlin duvarı
- Hani Avrupa'da bir ülke...
- Berlin duvarı !!!

Kelime: repertuar
Anlatan, şarkı söylemeye meraklı bir hatundur ve kelimeyi görür görmez bu özelliğini iyi bilen hatun arkadaşına dönüp sorar:
- Benim neyim geniş?
- Kalçan!

Kelime:korna
- Hani bizim x çalar!
- Korno?
- Heh heh şimdi bi harfini değiştir!
- Porno
- !!!??

Kelime:hamal
Anlattığını sanan: Hani otellerde bulunur...
Anladığını sanan: Zangoç
topluluk: Yürü beaaaa! Kim tutar seni!

Kelime: $irinler
Kelimeyi anlatacağım kişinin adı Şirin
-Sen kimsin?
-Ben, şey ... Şirin!
-Evet! Ama bu tv'de oynuyo!
-Şirin baba!!
-Tamam! Çoğul yap bunu şimdi!!!
-Şirin babalar!..
-Ehem... Peeki..

Kelime: yetenekli
-Ben neyim arkidişler?
-Salak
-....

Kelime: kibirli
-Egemen nasıl biri?
-Kendini beğenmiş
-Şaşkın
-Yüzsüz
-Geveze
Egemen: Durun yaa!!!

Kelime:kokteyl
-Bazıları evlenmeden önce verir!
-???!!!???

Kelime: travma
-Hani düşüp kafanı kaldırım taşına vurursun da bi şey geçirirsin?
-Film şeridi?
Grup: Çüşşşşşşşş!

Sevgili oglum Temel,

Senin hizli okuyamadigini bildigim icin bu mektubu yavas yavas yaziyorum.
Artik, senin buyuksehre gittigin sirada yasadigimiz evde yasamiyoruz.

Baban bir gazetede, insanlarin basina genellikle evlerinin 2 kilometre civarindaki bolgelerde kaza geldigini okumus; o yuzden tasindik. Sana yeni adresi veremiyorum cunku yeni evimizde bizden once oturan hemsehrilerimiz, tasininca adresleri degismesin diye cadde adini ve kapi numarasini sokup goturmusler.
Bu evde garip bir camasir makinesi var.
Gecen gun icine 4 gomlek koydum calistirmak icin duvardaki zinciri cektigimden beri bir daha o gomlekleri gormedim.
Gecen hafta sadece iki kez yagmur yagdi. Ilki uc gun surdu, ikincisi ise dort gun.
Benden istedigin yelegi postaya verdim, ancak halan, o koca dugmelerle paketin cok agir olacagini soyledi;
o yuzden dugmeleri kopartip yelegin cebine koyduk. Orada bulabilirsin.

Sevgiler,

Annen
LIGHT ERKEK DIŞARI ÇIKMA VE GEÇ DÖNME İZİN TALEP FORMU

İzin Başvurusunda bulunan /koca /sevgili /erkek arkadaş adı: ………….. …………

Aşağıda belirtilen periyodda hayatımın en yüksek mertebesinde ilelebet yer alacak olan insandan izin rica ediyorum:

Tarih: Ayriliş Zamanı: Dönüş Zamanı:

İzin isteğimin uygun görülmesi halinde burada resmen yemin billah ediyorum ki; sadece aşağıda belirtilen mekanlarda, belirtilen süre dahilinde bulunacağım. En az bir saat önceden hayatımın en büyük anlam ve önemini taşıyan ve en yüksek mertebede bulunan insanın yazılı veya sözlü izni alınmaksızın aşağıda adı geçmeyen hiç bir dişi ile konuşmak bir yana göz temasında dahi bulunmayacağım. Bir kaç kadeh içtikten sonra cep telefonumu kapatmayacağım ve aşağıda belirtilenden fazla alkol kesinlikle almayacağım. İzin talebim onaylanmış olsa dahi eş/kız arkadaş/nişanlımın müteakip haftalarda bir neden ileri sürmeye gerek olmadan sinirlenip canıma okuma hakkını saklı tuttuğunu da kabul ediyorum.

İzin verilen alkol miktarı (tek) ..BİR KADEH NANE LİKÖRÜ

İzin verilen Mekanlar ...........................

Karşılaşılabilecek Dişiler...... ANNE(1 ADET)

Ben en alt seviyeden bir yaşam formu, hatta besin zincirinin en alt halkasıyım. Bu ilişkide pantolon giyen tarafın kim olduğunu ve bunun ben olmadığımı çok iyi biliyorum. Hayatımın her anını tarafınızdan konan ve istendiğinde, önceden uyarı yapılmaksızın değiştirebileceğiniz kural ve prensipler dahilinde geçireceğime yemin ederim. Bunun sonunda bana pırlanta-çikolata-çiçek gibi şeylere yatıracağım bir hazineye mal olacağını da biliyorum. Kredi kartımı istediğiniz zaman ve yerde kullanma hakkına sahip olduğunuzu söylememe dahi gerek yok. Benim talep ettiğim değil, aşağıda tarafınızdan onaylanan zamanda eve dönmediğim takdirde geceyi, bir parkta, sehrin en rezil serserisi ile aynı bankta geçireceğiminde farkındayım. Eve dönerken hayallerimin ürünü bir şahısla kavga veya ağız dalaşına girmeyeceğim. Gardrop, bulaşık makinası, buzdolabı gibi seylerin içine işenmemesi gerektiğini de öğrenmiş bulunmaktayım.

En bilinçli halimle (ki bu halim bile ilişkimizin en yüce olan tarafındaki ile karşılaştırılamaz) yemin ederim ki burada yazdıklarım doğrudur.

İmza – Erkek Arkadaş/Koca/Nişanlı:

İzin talebi ONAYLANMIŞTIR / REDDEDİLMİŞTİR

Benim koyduğum şartlar ve nihai karar tartışmaya ve her türlü yoruma kapalıdır.

Erkek Arkadaşım/Kocam/Nişanlım aşağıda belirtilen zamanda izinlidir:

Tarih: Ayrılış Zamanı:20,30 Dönüş Zamanı:23,30

İMZA – Kız Arkadaş/Nişanlı/Eş:

Türkçe İşte Nereye Çekersen Çek
Adam gazeteciye gidiyor. "Usta bir Sabah ver, bir Akşam ver" diyor.
Gazeteci de "sana günde bir Posta yeter" diyor. Bu örneği bildikten sonra ben nasıl gönül rahatlığı ile gazete alabilirim ki?

Sonra minibüs şöförü sesleniyor: "Arkadan vermeyen kaldı mı?" Bende "arkadan uzattım sen önden alamadın mı" diyorum. Böyle bir minibüs şöförü ile kavga etmeden nasıl seyahat edebilirim ki?

Sonra lokantaya gidiyorsun, çorba içmişsin, garson geliyor: "Arkadan ne alırsınız?" diyor, ben de mesela diyorum ki "Sen önce önümdekini kaldır, Sonra döner verirsin. Arkadan kaymak isterim." Bu garson ile kavga etmeden yemeğimi nasıl yiyebilirim ki?

Bir çift otobüse biniyor, tabiki otobüs tıka basa dolu adam arka kapıdan kadın ise on kapıdan otobüse binebiliyor. Neyse bilet verecekler kadın arkadaki kocasına bağırıyor " Kocacığım ben önden senin için de verdim sen arkadan verme.
SEKS VE MATEMATİK !!

İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesinin işletme Matematiği kitabından gerçek bir alıntıdır. Hiç dokunulmadan ve yorumsuz şekliyle sizinle paylaşmak istedim...

Kitap Adı: İşletme Matematiği
Yazar: Prof. Dr. Müh. Yılmaz Tulunay
Sayfa: 173

Soru : Amerika'ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere giden Mehmet, iki kız arkadaş edinmiştir. Bunlar Mary ve Nancy'dir.
Mehmet'e göre;

a-) Mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk almaktadır. Böyle bir yerde onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadır. Diğer taraftan Nancy daha çok popüler eğlenceleri yeğlemektedir. Onunla böyle bir yerde 3 saat birlikte olmanın maliyeti de 8 dolardır.

b-) Mehmet'in bütçesi gönül işlerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak vermektedir. Ayrıca, derslerinin ve çalışma koşullarının ağır oluşundan dolayı, kız arkadaşlarına en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000 kalorilik enerji ayırabilmektedir.

c-) Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji harcayan Mehmet, Nancy için bunun iki katını harcamaktadır. Eğer Mehmet'in Mary ile buluşmaktan beklediği mutluluğu 6 birim ve Nancy ile buluşmaktan bekledigi mutluluğun da 5 birim olduğunu biliyorsak, mutluluğunu maksimize etmek isteyen Mehmet'in sosyal yaşamını nasıl planlaması gerekecektir?

Grafik ve cebirsel yoldan bulunuz.


CEVAP:
Sayın Hocam, Bu Mehmet şerefsizi buradan Amerika'ya lisans üstü çalışma yapmaya gitti de herifin sikinin derdi bize mi düştü?
Biz burada tahsili bırakıp mala vurmaya başlasak bizi de böyle ballandıra ballandıra kitaplara yazarmısın? Neyse geçelim sorunun cevabına;

a-) Bi kere bu Mehmet ibnesinde iki hatuna ayrı ayrı zaman harcayacak göt de para da yok, sıkarrrr. Ayrıca dünya piyasalarında saati 100 dolardan açılıp minimum 50 dolara kadar düşen tarifeler göz önüne alındığında, 3 saati 12 dolarlık yada 3 saati 8 dolarlık karılardan hayır gelmez.

Muhtemelen Mary 68, Nancy 79 yaşındadır ve ikisinin de bu güne kadar yediklerinin toplamı buradan amerikaya boru hattı olur. Bu durumda Mehmet'in hem vakit darlığı, hem malın genişliği, hem de para yokluğu sebepleriyle bu iki orospuyla grup yapması gerekir.

Mary olgun ve klasikleri sevdiğine göre önce Mary'ye saksafonu döşer, Mary saksafonda klasikleri icra ederken, yerinde eğlenceleri seven Nancy öbür ikisinin popolarını okşayarak eğlenir ve rahatlar.

b) Mehmet'in bütçesi (bu gönül işi tabirini ben anlamadım) sevişmek için ayda 48 dolara yetiyorsa zaten bu orospu çocuğunun 31 çekmesi daha uygun olur. Böylelikle iki ay para biriktirip bu çuvalların yerine doğru dürüst bir karıya zıplar ve ayırdığı 40.000 kaloriyi iliğine kadar emdirip rahatlar.

Ama siz bu cevabı kabul etmeyeceğiniz için şöyle cevap verelim; Mehmetin bütçesi 48 dolara yetiyor ancak grup yapılacağından pazarlıkla miktar iskontosu alınır ve bütçe rahatlatılır.

Böylelikle ayda ayırdığı 18 saati 3 saate bölersek 6 kez mala vurmuş olur ve her sevismede 40.000/6 = 6700 (yaklaşık) kalori harcar. Bu hayvan bir seferde kesintisiz 3 saat düdükleyebiliyorsa zaten amerikada kalması ve buralara dönmemesi hepimiz için hayırlı olur,

c-) Mehmet Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori harcıyorsa yukarıdaki hesaba göre Nancy'ye sadece 6.700 - 5.000 = 1.700 kalori kalır ki bu da Nancy gibi falafoş bir motoru sadece gıdıklar.

Bu durumda birinden 6 diğerinden 5 birim zevk alan Mehmet'in mutluluğunu maksimize etmesi için kendisine arkadan vuracak birisini bulması gerekir. Sonuç olarak arkadan almaya alışan Mehmet'in bundan sonraki sosyal yaşantısını kaşarlı bir ibne olarak planlaması gerekir. Bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sağladığı gibi üste para da kazanarak bütçeyi de çömlegi de genişletir.

Saygılarımı arz eder grafik açıklamayı sözlü mülakatta bizzat üzerinizde uygulayarak yapabilirim.
Alttaki metni sesli okuyun ve kendi agzinizdan cikani bir dinleyin!

- I run each teen me?
- A wet each team.
- I run each make is tea your sun each.
- Higher them in each team.
- Catch bar duck each teen?
- On bar duck each team.
- Why high one why!

TÜRK HASTALIKLARI

1-Kardan adama tekme atma veya bozmaya çalışma hastalığı,

2-Yeni atılmış betona basma ve isim yazma hastalığı,

3-Gazete ve dergilerdeki resimlere sakal, bıyık ve gözlük yapma hastalığı,

4-En iyi arabayı ben kullanıyorum zannetme hastalığı,

5-Kar topunun içine buz veya taş koyma hastalığı,

6-Cep telefonu kullanımının yasak olduğu ortamlarda illede görüşme yapma hastalığı,

7-Belediyenin duraklara koyduğu saatlerin yelkovan ve akrebini sökme hastalığı,

8-Kumsalda Deve güreşi yapma hastalığı,

9-Şahin model arabayı, Doğan görünümlü yapma hastalığı,

10-Ağaçlara ve parktaki banklara kalp ve isim baş harfi kazıma hastaligi,

11-Derslerini çalışıp sınıfını geçenleri inek sanma hastalığı,

12-Mesleğimizdeki ünvanımızı ingilizce olarak söyleme hastalığı,

13-Tiki olan insanların tikleri ile uğraşma hastalığı,

14-İskambil kağıtlarından kule yapan birinin kulesini bozmaya çalisma hastalığı,

15-Cep telefonu ile bağıra bağıra konuşma hastalığı,

16-Reklam için duvarlara veya panolara yapıştırılan afişleri yırtma hastalığı,

17-Tuvalet duvarlarını defter sanma hastalığı,

18-Otobüs duraklarına "Ateşli sevişirim beni ara" yazma hastalığı,

19-Trafikte bizi geçen bir aracı mutlaka yakalayıp onu geçmeyi ilke sayma rahatsızlığı,

20-Sinyal verir vermez şerit degiştirip, kazaya sebebiyet verdiğimizde sinyal verdik görmüyon mu deme hastalığı,

21-Ara yollardan ana yola çıkacak araca yol vermeme hastalığı,

22-Ünlü birini gördüğümüzde, ne kadar yakınımızda olursa olsun, ona el sallama hastalığı,

23-Ünlü birini gördüğümüzde onunla fotoğraf çektirip çok samimiyiz havası verme hastalığı,

24-Yaşamadığımız bir deneyimi yada olayı yaşamış gibi anlatıp ona kendimizi inandirma hastalığı,

25-Otobüs durağa yanaştığında illede ön kapıdan inmeye çalışma hastalığı,

26-Otobüs koltuklarını yırtma ve üzerlerine acayip acayip yazılar yazma hastalığı,

27-Minibüs şoförüyseniz beğenmeseniz bile mutlaka kral fm dinleme hastalığı,

28-Trafikte kirmizi isikta dururken, yesil isik yanar yanmaz kornaya basma hastaligi,

29-Trafikte kirmizi isikta dururken burun karistirma hastaligi,

30-Kimsenin herhangi bir konu hakkinda bilgisi olmadigini anladigimiz anda o konu hakkinda atip tutma hastaligi,

31-Elektrik,su,dogalgaz,vergi,trafik cezasi vb.. faturalari son gününde ödeme hastaligi,

32-Kar yagdiginda eve bolca ekmek alma hastaligi,

33-Grup halinde bir meydana konan güvercinlerin üzerine kosup onlari kaçirmaya çalisma hastaligi,

34-Evli olanlarin bekarlara sakin ha evlenme demesi hastaligi,

35-Ayni filme giden insanlarin filmden çiktiktan sonra filmi birbirlerine anlatmalari hastaligi,

36-18 yasina geldigi gün bara gitme hastaligi,

37-Eline silah geçen birinin hemen o silahla saka yapma ihtiyaci duymasi hastaligi,

38-Arabayla yolda giderken tanidik birini görünce arabayi sakadan onun üzerine dogru sürme hastaligi,

39-Takim elbise giyince elini cebe sokma hastaligi,

40-Tuttugu takim galip gelince havaya silah atma hastaligi,

41-Meslek arkadaslarina mesleki sakalar yapma hastaligi..

42-Şehirler arası yollardaki levhaları hedef tahtası olarak kullanıp tabanca ile kevgire çevirme hastalığı
APTAL KIZIN SEKS MACERALARI

Aptal kiz : Anneme nereye gidiyorum diyim?
Hakan : Sinava de
Aptal kiz : Ne sinavina derse?!?
Hakan : Yerlestirme sinavi dersin.
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Hani dondurma çikacakti burdan?
Adam : Biraz daha yala çikar...
Aptal kiz : Yalanci! Bu külah bos!
Adam : Ya siçtirma külahina, yala sen!
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Ama bu çok büyük!
Abdi : Merak etme isimiz bitince küçülür.
Aptal kiz : Tamam o zaman.
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Sen simdi bunu benim içime mi sokacaksin???
Erkek : Yok hayir paket yapicam. Evde oynarsin.
--------------------------------------------------------------------
Musa : Gel benzin istasyonculugu oynayalim.
Aptal kiz : Nasil oynaniyor ki?!?
Musa : Sen araba olacan, ben benzin istasyonu olucam.
Hortumla sana benzin koyucam.
Aptal kiz : Peki ama kursunsuz olsun. Ayyy acidii...
--------------------------------------------------------------------
Kemal : Hadi soyun burasi çiplaklar kampi.
Aptal kiz : Peki...
Kemal : Aaaa bak yerde elmas var.
Aptal kiz : Hani nerdee? Aıııhhhhh!
--------------------------------------------------------------------
Goli : Sen artik kadinsin.
Aptal kiz : Ben o kadar büyümedim.
--------------------------------------------------------------------
Maço : Yavrum bu gece beni bitirdin. Dile benden ne dilersen.
Aptal kiz : Seyy... özür dilerim...
Maço : Ohaaaa!?!
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Bugün üzerimde bir agirlik var...
Martin : Istersen ben ineyim, sen üstte pozisyon alalim?
Aptal kiz : Oluur.
--------------------------------------------------------------------
Ekrem : Ohh, evet sevgilim.. Geliyoor..! Geliyor!
Aptal kiz : Nee! Toparlan Ekrem.! Kim geliyo?!?
Ekrem : Eben!
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Peki sadece zara kadar sokucagini nerden bileyim?
Mahir : Falina baktik ya öyle yaziyodu. Merak etme, bana güven.
Aptal kiz : Haa dogru.
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Yaaa Harun Harun : Efendimm canim.?
Aptal kiz : Bu sivinin bademciklerime iyi gelecegine emin misin?
Harun : Sus ve yutmaya devam et!
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Baba sapik ne demek?
Baba : Sus ve yalamaya devam et.
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Rifkicim bu sigarayi seksten önce mi içiyorduk yoksa sonra mi ?
Rifki : Hrrrrrr
--------------------------------------------------------------------
Aptal kiz : Ayyh biz böyle n'apiyoruz üst üste alt alta.. Aaa o seyi bana mi sokucaksin ? Ayy ne kadar eglenceli Adam kisi : Yaa kizim kes sesini ve sevis.

KADIN TAVLAMA NASİHATLAR !!

 Uzun yıllardır görüşmediği arkadaşına feribot da rastlar: Vay senmiydi, inanmam vallahi, gözlerime inanamıyorum, sen ha, nasılsın yahu...? gibi sürer ilk dakikalar.
-Ne yapıyorsun yau, Ahmet?
-Valla işte bildiğin gibi. İş, ortam, aile... bu feribotla sabah karşıya geçer, akşam döneriz. Her gün böyledir bu.
-İyi, iyi. Bir ailen var en azından anladığım kadarıyla. Evlisin değil mi?
-Hı-hı!
-Çocuk?
-Yok. Ya sen?
-Nerde be kardeş. Bilirsin! Ben gençken de kadın yönünden pek şanslı sayılmazdım...
-Öyle.
-Ama ne tesadüftür. Geçen hafta afet bir bayan ile tanıştım. Ama bana yüz vereceğini pek sanmıyorum.
-Verir, verir.
-Yau... gerçekten, sen bu işleri hep iyi becerirdin. Bana bir kaç nasihat veremez misin? Ne yapmam gerek? Ah şu karıyı bir tavlaya bilsem var ya...
-Tavlarsın, tavlarsın.
-Söyle bakalım? Sence ne yapmam gerek.
-Bir daha ki buluşmanda bir demet karanfil götür. Karanfili severler. Görürsün bak işe yarayacaktır... ama gemi yanaşmak üzere, hadi...!
-Yau sen her sabah bu saat'te mi binersin gemiye?
-Evet, evet. Hadi görüşürüz.

İki gün sonra aynı gemide. Yine İstanbulun sabahıdır.
-Vallahi dediğin söktü, be kardeş.
-Ne?
-Yau karanfiller. Bu çiçeklere bayıldı valla.
-Demiştim sana.
-Peki şimdi ne yapmak lazım?
-İçkili, daha iyisi likörlü çukolata götür kendisine. Ambalajı güzel olsun. Buna hep bayılırlar. Ve fazla konuşma onun yanında. Bırak hep o konuşsun. Ama şimdi gitmem lazım. Hadi hoşçakal.

O hafta bir daha görüşmezler. Bir hafta başı tekrar başlayıp yine gemide tesaadüf ettiklerinde arkadaşından daha başka öneriler almayı umut eden adam hemen konuya gelir.
-Valla bu son tavsiyende çok etkili oldu.
-Hangisi?
-Hani şu likörlü çikolata...
-Hı...!
-Bayıldı anasını satımın, bayıldı. Daha ne yapa bilirim acaba? Bu avrata bitiyorum vallahi.
-Öyledir başlarda.
-Daha ne yapa bilirim sence?
-Fethiyede güzel bir restoran var. Dur bakim adı neydi... çoktandır gitmedim oraya. Tamam, Mavi Bulut. Bayılırlar oraya. Tabii yemeklerden balık olacak. Masada karafinler ve yanında da beyaz şarap. İllahi beyaz olsun, ha! Sen bakma kırmızısına. Kadınlar beyazı daha fazla severler. Hadi şimdilik eyvallah...

Üç gün geçer aradan bir daha görüşmeleri. Avere olanı biraz kararsız gibidir.
-Ne oldu böyle? Sökmedi mi beyaz şarap işi?
-O değil be, kardeş. Yemeğe adeta bayıldı. Ama evliymiş, anasını satımın avratı.
-Hı...!
-Boşanırım felan fıstık diyor ama...
-Boşanır, boşanır. Evlenenlerin yüzde otuzunun boşandığını bilmez misin?
-Yapma be!
-Hatta daha fazlası diyorum sana. Yüzde elli, yüzde altmışa kadar.
-Vay be!
-Boş ver sen. Peki evlenme teklifi yaptın ona?
-Henüz değil. Hayır diyeceğinden korkuyorum biraz. Bi bilsem evet diyeceğini.
-Der, der. Sen yeter ki fazla konuşma. Bırak hep o konuşsun. Onu dinlemesen bile dinliyormuş gibi görün ki...
-Dinlemez miyim, kardeş!
-Öyledir başlarda.
-Valla bi evet dese bu avratı ben ömrümün sonuna kadar dinlerim.
-..!..
-Ne yapa bilirim, kardeş. Daha ne yapa bilirim ki?
-Altına bayılırlar. Hele taşlı bir yüzük, yanında güzel bir kolye. Yeter ki pahalı görünsün.
-Sahi mi diyorsun? Vallahi evet diyeceğini bilsem ona pahalı görüneni değil, en kıyağını alırım valla.
-Öyledir başlarda. Hadi bana eyvallah...

Aradan beş hafta geçmiştir nasihat verenin gemide bir daha görünmeyişi. Bir gün yol ortasında tesadüf ederler bir birlerine. Ayak üstü kısaca konuşurlar:
-Nerlerdesin be, Ahmet? Artık gemide görünmez oldun.
-İşimi değiştirdim de. Ya sen?
-Sağolasın be, kardeş. Senin sayende bir kadın sahibi olduk nhayet. Valla senin tavsiyelerin olmasaydı bu dünyadan bekar gidecektik nerdeyse. Allah senden razı olsun. Nihayet bir karım var.
-Allah senden de razı olsun. Ben de nihayet karıdan kurtuldum. Hadi işin rast gele.
-...!...

CİNSEL TEST !!

1) Bebek nasıl olur?

a- Şeyin şeye şeytmesinden olur.
b- Gazeteler sertifika karşılığında verir.
c- Süpermarketlerden alınır.
d- Erkeğin dişiyi döllemesiyle olur.


2) Bebek nasıl olmaz?

a- Sanal sexle olmaz.
b- Eksik kupon toplarsanız gazete vermez.
c- Tali yola saparsanız olmaz.
d- Döllenme olmazsa olmaz.


3) Önsevişme nedir?

a- Tarafların ön cephelerini birbirine dönerek sevişmeleri hadisesidir.
b- Ayrıntısal bir teferruat, olmasa da olur.
c- Yemeklerde iştah açıcı olarak kulanılan aperitif gibi bir şeydir.
d- Birleşme öncesi yapılan aşk oyunlarıdır.


4) Önemli olan boyu mudur, işlevi mi?

a- Önemli olan bu ekonomik krizden sapasağlam çıkmaktır.
b- Önemli olan boyu, kilosu ve rengidir.
c- Önemli olan işlevi, görevi ve yetkileridir.
d- Önemli olan işlemesidir.


5) Menopoz nedir?

a- Bir kadının erkeğe poz vermesidir.
b- Vatoz gibi bir balık çeşididir.
c- Hipnozun erkekler tarafından yapılanıdır.
d- Kadının doğurma yeteneğinin bitmesidir.


6) En iyi afrodizyak sizce nedir?

a- Bir şişe konyaktır.
b- Amonyaktır.
c- Kırkayaktır.
d- Böyle bir şey yoktur, önemli olan eşlerin uyumudur.


7) Çocuğa cinsellikle ilgili bilgiler ne zaman verilmelidir?

a- Hiçbir zaman verilmemelidir, otursun dersini çalışsın.
b- Ana rahmindeyken anlatmaya başlamalıdır, anca öğrenir.
c- Bana ne kendisi öğrensin, bize öğreten oldu mu?
d- Uygun yaşlarda uygun bilgiler vermelidir.


En iyi doğum kontrolü hangisidir?

a-Hiç ilişkiye girmemek.
b- İlişkiden sonra kadının amuda kalkması.
c- Eşten başka birisiyle ilişkiye girilmesi.
d- Çiftlerin tercihine ve bedenine uygun bir yöntem seçilmelidir.


9) Fanteziler hakkında ne düşünüyorsunuz?

a- Benim iyi bir iş bulma fantezim var.
b- Fantezi müziğin hastasıyım abi.
c- Fantezi deyince benim aklıma diş protezi gelir.
d- Fanteziler eşlerin cinsel hayatlarını renklendirebilir.


10) Cinsel bilgilerinize güveniyor musunuz?

a- Elhamdülillah güveniyorum.
b- Sapına kadar erkeğiz icabında.
c- Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin abi.
d- Güveniyorum ama yeni bilgiler öğrenmeye de açığım.


SONUÇ VE DEĞERLENDİRME:

En çok a,b ve c'yi işaretleyenler: Sizleri tebrik ediyorum, bilgi dediğin sizinkisi gibi olmalı.Bir kere bile olsa d'yi işaret edenler: Ukelalar n'olacak...:))

SEVGİLİLER GÜNÜNDEN NOTLAR !!
Bir Sevgililer Günü'nü daha milletçe idrak etmiş bulunuyoruz sevgili okurlar. Her zaman olduğu gibi, bu yıl da enterasan olaylar yaşandı bu ehemmiyetli günde. Yerli ve yabancı basından benim derleyebildiğim bazı ilginç olaylar, boy ve kilo esasına dayalı olarak şöyle sıralanıyor:
1- Geçen yılın aynı dönemine göre, bahçeli evlerden araklanan gül sayısında yüzde 12.000 artış oldu. Bu artışı, yaşadığımız ve yaşayacak olduğumuz çeşitli krizlere bağlayan yetkililer, hırsızlık olayları nedeniyle 300 kişinin yakalandığını, 9000 kişinin ise kaçmayı başardığını beyan ettiler. Yakalanan bu 300 kişi, ertesi gün sevgilileri tarafından terkedilmek suretiyle ağır yaralandılar.
2- Sevgililer Günü olması münasebetiyle, 1.000.000 çift, ev işleri konusunda topu birbirine atınca, bulaşıklar ve çamaşırlar yıkanmadı, evler temizlenmedi ve yemekler de yapılmadı. İSKİ tarafından yapılan açıklamada, bu vesileyle 100.000 ton su tasarrufu sağlandığı belirtildi. Ne yazık ki, bu şekilde sudan sağlanan tasarruf, adliyelere 'boşanma davası dilekçesi' israfı şeklinde yansıdı.
3- Sevgililer Günü kutlamalarına yetişmek isteyen 500.000 trafik canavarı ise, 500.000 yaya ezdi ve geceyi nezarette geçirdi. Kendilerine nezaret edilen bu şahıslar, polislere 'pohunu yiyim abi, bizi bırak' diyerek, sefil bir görüntü sergilediler.
4- Sevgililer Günü' nde sevgililerine çinekop, davul tozu, ayakkabı boyası, ekmek arası köfte, F klavye, Beşiktaş kaşkolu, çam kozalağı, arkası yazılmış çek, boşanma ilamı hediye etmek isteyen erkeklerin bu hediyeleri, sevgililerince reddedildi.
5- Sevgililer Günü' nde kendi sevgilisi yerine yanlışlıkla (!) arkadaşının sevgilisine hediye vermek isteyen E.F (33), arkadaşı tarafından morgluk edilene kadar dövüldü.
6- Sevgililer Günü' nde sevgilisinin aslında travesti olduğunu anlayan bir şahıs da, içkiye, sigaraya ve kumara başladı.
7- Sevgililer Günü' nde sevgilisine sevgisini ispat etmek isteyen bir erkek, kendisini Boğaz Köprüsü' nden attı. Olayın şokunu üzerinden atamayan sevgili, olayın şokunu üzerinden atmak için yeni bir sevgili buldu.
8- Sevgilisi olmadığı için, kutlayacak günü de bulunmayan bir grup kadın ve erkek, İstiklal Caddesi' nde mağazaları ve cafeleri taşladı.
9- Sevgilisine kaniş cinsi bir köpek hediye etmek isteyen bir herif, köpeğin kuduz olduğu anlaşılınca, sevgilisinin abisi ve amcalarınca veterinere götürüldü.
10- Sevgililer Günü' nde Rahşan isimli eşi yerine, yanlışlıkla Hüsam isimli bir adama hediye vermek isteyen Levent isimli bir şahıs, izdihama sebep oldu.
11- Sevgililerine 'Bak, senin için aşk şiiri yazdım' diyen 1500 heriften 1499'unun Nazım Hikmet'in bir şiirini arakladıkları anlaşıldı.
12- Sevgililer Gününü, dış temsilciliklerimizde ve Kıbrıs' ta kutlamaya çalışan bir grup kamu görevlisi hakkında 'derdi seni mi gerdi' soruşturması açıldı.
13- Sevgililer Günü' nde öğretmenine prezarvatif hediye etmeye çalışan 8 yaşındaki S.M (8), ikmale bırakıldı.
14- Doğu' da bir grup köylü, hediye almak için gittikleri şehirde yoğun tipi nedeniyle mahsur kaldı ve köylerine dönemedi. Hediyelerini bir türlü alamayan bir grup hanım köylü de, o gün tembellik etti, tavuklara yem vermedi.
15- Sevgililer Günü' nü evinde geçirmek isteyen bir astronot, vaktinden önce dünyamıza geri dönünce, kendisi hakkında rütbe tenzili işlemi yapıldı. O moral bozukluğu içinde evine dönen astronot, karısının bir kozmonotla kaçtığını öğrendi.
16- 14 Şubat'ı Dünya Öykü Günü olarak ilan etmek isteyen bir grup yayıncı, çeşitli çap ve ebattaki sevgili tarafından linç edilmek istendi. Olay sırasında 2 öykü tahrip edildi.
17- 15 Şubat, 'niye lan bana yakışıklı bir gün yok?' diyerekten, kendisini bir minibüsün altına attı.
18- Sevgililer Günü' ne yurtiçinde toplam 3 milyar SMS mesajı gönderildi.
19- Yaklaşık 2.000.000 adet " @ " kaybolduğu bildirildi.
20- Sevgililer Günü' ne günümü gün ettim.
ULAN HALKIM !!

Duydum ki, gene dırım dırım dırlanıyormuşsun. Güya hayat pahalıymış, geçinmesi çok zormuş. Ulan, sen biçim konuşuyorsun öyle?.. Zaten sen doğru dürüst halk olsan, Alman, Fransız, İngiliz halkı gibi refah içinde yaşarsın. İyi ki sana halk dedik, sen de suyunu çıkardın. Ne yani, sana halk deyip adam yerine koyduğumuz için, tepemize mi çıkman lazım?.. Hem planlı-programlı yaşamıyorsun, hem tasarruf nedir bilmiyorsun; sonra da geçinemiyorum deyip ortalığı velveleye veriyorsun!.. Lojmanda oturuyorsak da, seni görmüyorum sanma sakın!..

Geçen günkü halin neydi öyle. Toplamışsın arkadaşlarını protesto yürüyüşü yapıyorum diye, eline de bir pankart almışsın: AÇIZ!.. Sen halk olmasan, ben sana yapacağımı bilirim ya neyse. Ne demek şimdi ;açız?..; Resmen birinci çoğul şahıs kullanmışsın. Hadi ;açım; desen anlayacağım, ama z; ne oluyor?.. Demek çoğul olarak açsınız. Çoğul olarak aç olmak ne demek, ;Bu memleket aç; demek tabi. Resmen bunu söylemeye çalışıyorsun işte!.. Dedim ya, sen halk olmasan, gelsin Türk Ceza Kanunu, gitsin Terörle Mücadele Kanunu... Allah;tan, sizi temsilen birkaç aydın müsveddesini hapisanelerde tutuyorum da, içim biraz olsun ferahlıyor. Yoksa, topunuzu içeri atmak işten bile değil... Bak sayın halkım. Şurada hiç sinirlenmeden konuşuyorum. Sana son bir kere, refah içinde yaşamanın yollarını anlatacağım. Bu kere de aklında tutmazsan, gayrı gerisini sen düşün. Sevgili ulan halkım, maddeler halinde sayıyorum ki, tez belleyesin. Şimdi bir güzel dinle:

1- Büyük bir hayretle gözlemlemekteyim ki, en büyük israflarının başında işine gitmek için bindiğin otobüs ve minibüs geliyor. Yahu canım halkım, sen Amerikan halkımısın ki, işine vesait ile gidiyorsun. Sabah erkenden kalksan da, kuşlarla, börtü-böcekle muhabbet ede ede ve dahi yürüye yürüye işine gitsen olmaz mı?.. Ayağına çivi mi batar?.. ;Sayın böyüğüm ama yollar çok uzun; diyecek olursan da, sana cevabım odur ki 3;Biz sana zamanında ve her keresinde ;yollar yürümekle aşınmaz; dememiş miydik?;

2- İkinci mesarif kapısı olarak gördüğüm nokta ise, ödediğin yüksek miktardaki kiralardır. Ulan halkım ben seni naapmiyim?.. Bağdat Caddesi;nde, Boğaz;da, Bakırköy;de, 50 milyardan başlayan fiyatlarla harika villalar var, neden bunlardan bir tanesini alıp da kiradan kurtulmuyorsun?.. Hem her eve alana, bir tane de Lülü Tel hatlı cep telefonu bedava. Daha ben sana ne diyeyim. Şu yazının mürekkebi kurumadan, şu evlerden hiç değilse bir tane almamışsan tuh senin kalıbına, sana her şey revadır.

3- Gelelim aile içi harcamalarının ülkemizi darboğazdan darboğaza sokan israflarına. Daha geçen gün, yatımla geçerken gördüm; sen çöp tenekesine, resmen 3;si kullanılmamış bir diş macunu tüpü attın. Bununla kalsa gene iyi, üstelik çöpün dibinde bir yığın da ekmek kırıntısı vardı. Pek sayın halkım olacak kitle, israfın büyüklüğü karşısında, hiç mi vicdanın sızlamıyor. Sen şimdi bu kırıntıları 20 yıl süreyle biriktirsen de, daha sonra bunları ;Ekmek Kırıntılarını Değerlendirme ve Entegre Etme Fabrikası; na götürerek, 2 aylık ekmeğini garantilesen olluyor mu?.. Mel mel bakışından belli ki, sen daha bu fabrikanın adını bile duymamışsın!..

4- Bak sayın halkım, şu demokratik ortam olmasa, ben sana şu maddeleri bağırttıra bağırttıra belletirdim ya, dua et Avrupa kapısındayız... Gelelim diğer bir önemli hususa: Görüyorum ki bir gün simitçilik yapıyorsun, bir gün öğretmenlik, bir gün mühendislik, bir gün de amelelik. Adam olsan bunun ayıbı sana yeter. Hiç kafan çalışmıyor ki, insan bir yazılım şirketi neyin kurar da yıllık gelirini 50 bin dolara filan çıkarır. Zaten sizin yüzünüzden yabancı heyetlere karşı hep başımız önde. Koskoca IMF heyeti geliyor ve onca işinin arasında seninle de ilgilenip yıllık gelirini soruyor; ;2800 dolar; derken, vallahi yerin dibine geçiyorum. Koca koca adamlarsınız, hiç mi bizleri düşünmüyorsunuz. Ne olurdu sanki, üç beş arkadaş bir araya gelip de, şöyle bir internet şirketi ya da ne bileyim banka filan kursanız... Off ulan offf!..

5- Bana gönderdiğin maillerden anlıyorum ki, şu baz istasyonlarından da hiç memnun değilmişsiniz. Bir kere sen ne zaman adam oldun da, bana mail yolluyorsun lan, sayın halkım?.. Neyse, bu konuya sonra dönerim ama sen soruma cevap ver: Bolluk, para, dolar size batıyor mu?.. Biz baz istasyonlarını kurduruyorsak, bundan haz mı alıyoruz sanıyorsun?.. Maksat ekonomi canlansın, halkın(yani senin) cebine üç beş sent girsin. Ben böyle bir ulvi amaç için okey verirken, sen çıkıyorsun karşıma ;Sayın böyüğüm, bunlar kanser yapıyormuş!; Lan canım halkım, nankörlüğün de bu kadarına pes doğrusu!.. Ulan yoluna can koyduğum halkım, kanserden kim ölmüş?.. Yalancı böyle olsun mu?.. Hadi diyelim ki(aslında değil ya), birkaç kişi de kanserden ölmüş, ulan teres, kanserden ölmesen üç gün sonra nasılsa trafik kazasından ölmeyecek misin, hiç değilse ölürken cebinde kefen paran olur... Dahası, bilim adamları 50 seneye kalmaz, kanser hapını piyasaya sürüyorlar. Doğrusu, çok üzdün beni çooook!..

6- Eşek sudan gelene kadar dövülesi halkım, duydum geçen yıl bu zamanlar bir de depremden zarar görmüşsün de tazminat istermişsin. Pes yani, hem deprem olacak yerlerde gezin-tozun sonra deprem olunca da git altında kal!.. Halbuki, sende biraz kafa olsa, altında kaldığın taşı satar, ekmeğini taştan çıkartırsın... Şimdi gözümün içine bak da söyle bakayım, çıkartır mısın, çıkartamaz mısın?.. Hişt lan, ne biçim bakış öyle?.. Bak nasıl da ters ters bakıyor... Bak bak şimdi de bana doğru yürümeye başladı. Dur bir dakika halkım, iki dakika delikanlı ol da sana izah edeyim... Bak hala yürüyor... İmdaaaat, polis yok mu?.. İmdaaaat!.. Not: Geçtiğimiz İstanbul Film Festivali;nde seni gene göremedim sayın halkım. Sadece açım demesini biliyorsun, azıcık da kültür açlığını gidersene...

VASİYETNAMEYE CEVAP !

RAHMETLİ KOCACIĞIM, MAİL BOMBASI YÜZÜNDEN DEĞİL, PORNO SİTELERDE SÖRF YAPARKEN KALP KRİZİ GEÇİREREK ÖLDÜN. ÖTEKİ TARAFTA ÖLÜM NEDENİNİ SÖYLEMEDİLERSE BİL DİYE SÖYLÜYORUM. VASİYETİNE GELİNCE, PATLAMA ANLATACAĞIM. SEN NE VASİYET ETTİN, BİZ NE YAPTIK ANLATAYIM SANA:
1- BOĞAZDAKİ YALIMI VE GEOCİTİES'TEN ALMIŞ OLDUĞUM 20 MB'LİK WEB ALANIMI KARIMA BIRAKIYORUM.
1- Boğazdaki yalını kredi kartı ve cep telefonu borçlarımızı ödemek için satmak zorunda kaldık. Öbür tarafta, geocities' ten 20 MB miras bıraktım diye şişiniyorsundur. Geçen ay üst kattaki komşumuz Rıfkı Bey vefat etti ve karısına hem profesyonel alan adı, hem de 250 MB alan bıraktı. Üstelik PHP, ASP, CGİ desteği olan bir miras. Beni anonim adreslerle kandırabileceğini mi sandın.
2- KÜÇÜKBAKKALKÖY'DEKİ ARSALARIMI VE 50 E-MAİL ADRESİMİ YAVRULARIMA BIRAKIYORUM.
2- Yavruların, onlara bıraktığın arsaları, arkanda batmış olarak bıraktığın şirketin borçlarını kapamak için kullandılar. 50 e-mail adresine ise vergi borcundan dolayı maliye haciz koydurdu.
3- KÖYDEKİ TARLALARIMI VE ICQ LİSTEMDEKİ ARKADAŞLARIMI BABAMA BIRAKIYORUM.
3- Babana bıraktığın tarlaları belediye istimlak ettiğinden bir moka yaramadı. Bari ICQ listemi ekip biçeyim diyen baban, ICQ' nun ne olduğunu anladıktan 2 dakika sonra kalp krizi geçirip yanına gitti.
4- İÇERENKÖY'DEKİ DAİREMİ VE BİLGİSAYARIMDAKİ BOOKMARKIMI AMCAOĞLUM İLHAN'A BIRAKIYORUM.
4- Amcaoğlun İçerenköy' deki daireni satıp at yarışlarında batırdı. Karısı onu terketti. Bookmarkını da kat karşılığı müteahhide vermek istedi, ama öyle geri zekalı bir müteahhit bulamadan, dolandırıcılıktan kodese girdi.
5- ODAMDAKİ KÜTÜPHANEM İLE SESKARTIM VE HARDDİSKİMİ, DAYIKIZI ÖZLEM'E BIRAKIYORUM.
5- Dayı kızın Özlem davulcuya kaçıp Antalya' ya yerleşti. Giderken de bıraktıklarını hurdacıya hediye etti. Kütüphanende playboy' un eski sayılarından başka bir kitap yoktu, hurdacıya rezil olduk.
6- KADIKÖY'DEKİ ARSAM İLE DOWNLOAD ETMEK İÇİN GÜNLERCE UĞRAŞTIĞIM WALLPAPER VE JAVA SCRİPTLERİMİ KOMŞUMUZUN KIZI ESRA'YA BIRAKIYORUM.
6- Komşu kızı Esra, arsana apartman dikti, orada randevuevi işletiyor. Diğer eşyaları naaptı bilmiyorum.
7- MONİTÖRÜMÜ KİMSEYE BIRAKMIYORUM BENİMLE GÖMÜN!
7- Maalesef bu isteğini yerine getirekmedik. İmam seni gömerken monitörüne talip oldu, kıramadık. Bizi affet.
8- ADULT CD'LERİMİ DE KİMSEYE BIRAKMIYORUM, ONLARI DA BENİMLE GÖMÜN!
8- Adult CD' lerin korsan çıktı, gömüleceğin gün mali polis baskın yapıp hepsini toplayıp götürdü.
9- GEÇEN AY GELEN 60 MİLYON TL'LİK TELEFON FATURAMI, ÖLENE KADAR ÖDEYEMEMİŞSEM GECİKTİRMEDEN ÖDEYİN; GÖZÜM AÇIK GİTMESİN!..
9- 60 milyon TL lik faturan ile sen öldükten sonra gelen 150 milyon TL lik telefon faturalarını ödeyemedik, eve haciz geldi. Evsahibimizin metresi olduktan bir süre sonra, şükür tüm faturalarımızı ödedim. Bu konuda için rahat olsun, mezarında rahat uyu.
10- ÖLDÜKTEN BİRKAÇ GÜN SONRA EĞER SİZ KULLANMAYACAKSANIZ; ZÜPERONLİNE, HORTNET, MAKBANKNET, ZİKSTİRNET, YAMUKBANKNET, ÇİŞBANKNET, VIZVIZNET SINIRSIZ İNTERNET ABONELEKLERİMİ İPTAL EDİN Kİ, GEREKSİZ YERE KREDİ KARTIMDAN PARA TAHSİL EDİP DURMASINLAR.
10- Bu hususu biraz geç haber verdin canım bize. Zaten kredi kartlarının borcu ocağımıza incir ağacı dikti. Şu anda evimizde sadece iskim.net aboneliği var. Onu da sağolsun evsahibimiz ödüyor.
11- EMR-İ HAK VAKİ OLDUKTAN SONRA BÜTÜN GÜCÜNÜZLE GAYRET EDEREK, ENBİZİRVE100'DEKİ HİTİMİ ARTTIRIN VE BENİ ZİRVEYE YERLEŞTİRİN. ARTTIRMAZSANIZ ÖBÜR DÜNYADA İKİ ELİM YAKANIZDADIR.
11- Enbizirve100 sitesinin sorumlusu ile samimiyeti çok ilerlettim. O günden beri hep zirvedesin kocacağım. Nasıl oluyor bilmiyorum ama bir şekilde bunu yapabiliyor.
12- BENİ DEFNETMENİZDEN SONRA DİĞER TARAFTA İMKAN BULUR BULURMAZ DERHAL ONLİNE OLACAĞIM VE SİZLERLE BAĞLANTI KURMAYA ÇALIŞACAĞIM. BU YÜZDEN GECELERİ ICQ'DA ONLİNE OLUN.
12- Canım seni gömdükten sonra her gece İCQ' da online oldum, ama sen hiç online olmadın. Seni beklerken tanıştığım 50 kadar erkekle çok güzel arkadaşlıklarım oldu.
13- AZ ÖNCEKİ ŞIK GERÇEKLEŞİRSE, BENİ ARKADAŞ LİSTENİZE EKLEYİN, NANKÖRLÜK ETMEYİN.
13- Demin söylediğim nedenle seni ekleyemedim kocacığım.
14- SEVGİLİ KARICIĞIM, SAĞDA SOLDA CHAT YAPTIĞINI DUYMAYAYIM, YOKSA HORTLAR GELİRİM.
14- Çatır çatır chat yaptım, ama gelen giden olmadı. Hortlamayı bile beceremedin kabiliyetsiz herif!
15- MÜTEMADİYEN BENİM RUHUMU ÇAĞIRMAYI DENEYİN: EY RUH GELDİNSE MAİL YOLLA DEYİN.
15- Mütemadiyen ruhunu çağırdık ama gene gelmedin. Sen bizi artık sevmiyorsun galiba kocacığım.
16- GELMİŞSEM BİLGİSAYARI BOŞALTIN.
16- Gelmediiiiiiiiin!
17- BEN ÖLDÜKTEN SONRA WEB SAYFASI FİLAN ALIRSANIZ BANA DA LİNK VERİN. BOOKMARKINIZA EKLEYİN.
17- Sen öldükten sonra evsahibimiz bana www.azgindul.com diye bir web sitesi yaptı. Sana link vermeyi beceremedik ama benim arzulu fotoğraflarıma bol bol link verdik. İmkan bulursan bir bak siteme, nasıl bir afet karın var, gör!
18- GÖZLERİM YAVAŞ YAVAŞ KAPANMAYA BAŞLADI, ÇABUK SÖYLEYİN BANA ŞU ANKİ, HİT DURUMUM NEDİR?
18- Dedim ya ben seni bir şekilde zirveye oturtum diye.
19- BİRAZ KENARA ÇEKİLİN ŞÖYLE, ÖLMEDEN ÖNCE SON BİR KEZ DAHA CHAT YAPMAK İSTİYORUM
19- Maalesef aşkım, ayağını yataktan atar atmaz, son nefeseni verdin. Chat filan yapamadın giderayak.
20- AAH, ÖLÜYORUM GALİBA, ÇOK ÇABUK BANA MAİL GELMİŞ Mİ, ÖĞRENİN DE BANA SÖYLEYİN.... KÜT!
20- Şifreni bilemediğimiz için bakamadık maillerine kocacağım...
Sen rahat uyu kocacağım, merak etme herkesin keyfi yerinde...

DİKKAT YAZILI VAR !!

Aşağıdaki yazılar Ahmet Gülüm öğretmenin "Dikkat Yazılı Var" ve "Yine mi yazılı var" adlı kitaplarından. Hepsi gerçek sınavlardan veya cevaplardan alınmış. Öğretim sistemimizin başarılı! yönünü ortaya koyuyor (gülüyoruz ağlanacak halimize...)

Bu sayfa tabii ki kitabın kendi havasını veremiyor ve kitaptaki herşey yok. Özellikle ikincisinden sadece tadımlık yazılar var.(İmla ve gramer hatalarına dokunulmamıştır.)

--Kazasker nedir?
--Yolunmuş kaza kazasker denir
Cemal/Orta-2

--Ölçek çeşitleri nelerdir?
--Boy ölçeyi,kilo ölçeyi ve kesir ölçeyi
Ayşe/Ortaokul-2

--Dünyamız nasıl oluşmuştur?
--Dünyamızı insanlar kurmuştur. Dünyamız temiz sular,temiz hava ve temiz yolları yani temiz yollarla dunyamız güzel bir şekilde oluşur.
Seda/Ortaokul-2

--Türkiye'nin özel konumunu açıklayınız.
--Türkiye çok özel bir konuma sahiptir. Özel bir konuma sahiptirden dolayı özel konum başka kimseyi ilgilendirmez. Ama etrafımızdaki devletler özel konumumuza karışıp dururlar. Halbuki hiç karışmamalılar.
Selim/Ortaokul-2

--Boylam nedir?
--Mesela kapının oraya gittiyimizde boyunuzu ölçebilirsiniz,buna boylam denir.
Yavuz/Ortaokul-2

--Bir şeklin düz bir şekilde destek olmadan durmasıdır.
Serdar/Ortaokul-2

--Karadeniz bölgesinin geçim kaynakları nelerdir?
--Balıkçılık hamsi yani accık tarım, nataşa en çok geçim kaynağı olanlarıdır.
Halil/Ortaokul-2

--Karadeniz bölgesindeki tarımı anlatınız.
--Karadeniz bölgesinde toprak çok verimlidir. Burada en çok hamsi yetiştirilir. Hamsi önce ovalarda sonra yamaçlarda en sonunda dağlarda yetiştirilmiştir. Bu bölgemizde kışlar çok yağışlı
olduğundan hamsiler serada yetiştirilir.
Hatice/Lise-2

--Dış ticaret açığı nedir?
--En dış ve en yabancı, çok uzak açıklara yapılan ticarete dış ticaret açığı diyoruz.
Bilal/Ortaokul-2

--Dışarı ihrac ettiğimiz mallar yolda hasara uğrarsa veya yerine ulaşamazsa buna dış ticaret açığı denir.
Mahmut/Ortaokul-2

--Fotosentez nedir?
--Ayın dünyaya yaklaşıp uzaklaşmasına fotosentez denir.
Davut/Lise-1

--Fotoğraflayıp sentezlemek olayına fotosentez denir.
Orçun/Lise-1

--Bitkilerin derin nefes alıp vermesine fotosentez denir.

--Terliksi hayvan ne demektir?
--Terlik giymeden dolaşıp duran deyişik türdeki hayvanlara Terliksi hayvan denir.
Sevda/Lise-1

--Tanım ne demektir?
--Tanım,bir varlığa bir şeye özgü nitelikleri belirtilmesi niteliği biçim şeklindeki kelimeyi belirten anlam tarif...
Meryem/Lise-2

--Ovalar kaça ayrılır?
--Dörde ayrılır: Yeşil ova,kurak ova,ağaçlık ova ve güllük gülüstanlık ova.
Esma/Ortaokul-2

--Ovalar dörde ayrılır. Doğu,batı,kuzey,güney.
Ali/Ortaokul-2

--Çukur ova,düzlük ova ve yamuklu ova diye üçe ayrılır.
Ufuk/Ortaokul-2

--Hangi durumlarda ara seçime gidilir?
--Meclis başkanlarının iflası durumunda ara seçime gidilir.
Ayşe/Ortaokul-3

--Meclisin görev ve yetkileri nelerdir?
--Mahkemelerce ölmesi kesinleşenlerin ölmesine izin vermek.
Orhan/Ortaokul-3

--Enlem nedir?
--Bir canlının boyunu posunu ölçmeye yarayan şey.
Ali/Ortaokul-2

--Çevre kirliliği canlıları nasıl etkiler?
--Çevre kirliliğinden,dünyadaki insanların 100/90'nı sakat 100/10'u ölmüş. Çevre kirliliği insanlara sakıncalıdır.
Melek/Ortaokul-1

GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

Güneş ışınları değdiği yeri kurutur ve çöl haline getirir. Güneşi çahmurla sıvarsak bu delilik olur. Güneş balçıkla sıvanmaz diyorum. Güneş bunca uzaktan dünyamızı etkiliyorsa dünyadan çahmur alıp sıvamaya gittiğimizde güneşe yetişmeden çahmur kuruyp toprak olur. ve bizde ölürüz. Eğer güneş çahmurla sıvansaydı çahmur kurur eski halini alırdı,yani kururdu diyorum.Sinan/Lise-1

SAKLA SAMANI GELİR ZAMANI
Bir Arkadaşımız bir şey isterse vermeyiz, ama bir kalem veya silgi isteriz. O da bize vermez. Komşunun oğlu veya kızını okula savacak kitabı yoksa komşununda varsa vermeli, zamanı gelince o da ona verir. Türkiye Irak'a ödünç silah vermezse Türkiye'de bir savaşa girdiğinde Irak'ın aklına şıpadanak gelir ve Türkiyeye yardım eder. Örneğin Spor kulüpleri Trabzonspor Fenerden ödünç para vermesi lazım,vermese bile Fenerin Trabzonspora işi düşer. Zamanı geldiğinde Trabzonda Fenere vermez. Büyük Türk gençleri birbirine bir ev kiralar,zamanı gelince o evi veren büyük Türk gencinin alın terini,emeğini eline koymalıdır.

Bir ailenin ineği hastalanmış veteniren aramaya koyulur. Diğer komşunun evinde telefon vardır. Telefonu açmaya izin vermez inek orada ölür. Aradan yıllar geçer o telefonu açmaya izin vermeyen komşununun oğlu hastalanır. Aha işte şimdi zamanı geldi. Onun evindeki telefonu bozuldu. Onun evinde telefon var ve telefon açmaya gidemez. Ya işte saklasaydın samanı gelirdi şimdi zamanı

SAKLA SAMANI GELİR ZAMANI

Köyde samanı doğrayıp samanlığa koyarlar. Sonra bir iki yıl sonra o samanı ağırbaşlı hayvanlarımıza yediririz ve onlarda bize gereken ürünleri verirler. Sakladığımız samanı hırsızlar yahut teröristler çalıp çırpıp götürmezse en sonunda bir vakit zamanı gelir.İlyas/Ortaokul-1

ÖZGÜRLÜK

Ademinoğlu insanının özgürlüğü vardır. Bir yeni doğmuş bebeğin bile kendine has özgürlükleri vardır. Ağlaması, acıkması konuşmadan yapabilme istek ve özgürlüğü ve biçim biçim hakları vardır. Bunlar basit konulardaki özgürlüklerdir. Bence insan başka hiç bir canlıya benzemez. İnsan bir ineje,bir kediye benzemez. İnsan konuşabilir, inekse möler. İnsan dört ayak üstünde yürüyemez. Fakat kediler yürür. Demekki insan dunyanın en önemli elemanıdır. Zaten özgürlük olmazsa, haklar olmazsa İstanbul Sudi Arabistandan farksız olur. Mesela Sudi Arabistanda yerden jeton aldın suç, hop kellen gitti.Yıldız/Ortaokul-2

ANKETE KATILMAK İSTER MİSİN?
 


Bir yılda kaç kez tiyatroya gidiyorsunuz?
1-2
3-4
4-5
6-7
7-8
9-10
10'dan fazla

(Sonucu göster)


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol